BÖLGESEL İNCELMEDE YENİ YAKLAŞIMLAR Uzm. Dr. Murat Baykır Created: 2016-03-16 08:46:57
View Count: 12122

BÖLGESEL İNCELMEDE YENİ YAKLAŞIMLAR

Bahar gelince doğa uzunca uykusundan uyanmaya, bizlere bütün güzelliklerini sunmaya başlar. Duygulanımımız da değişir, daha keyifli, coşkulu, mutlu hissederiz kendimizi. Güneşi görmek bizlere de çok iyi gelir.


BÖLGESEL İNCELMEDE YENİ YAKLAŞIMLAR

Velashape III

Bahar gelince doğa uzunca uykusundan uyanmaya, bizlere bütün güzelliklerini sunmaya başlar. Duygulanımımız da değişir, daha keyifli, coşkulu, mutlu hissederiz kendimizi. Güneşi görmek bizlere de çok iyi gelir. Ataol Behramoğlu'nun dediği gibi;

Bu sabah mutluluğa aç pencereni
Bir güzel arın dünkü kederinden
Bahar geldi, bahar geldi güneşin doğduğu yerden

Kıştan çıkıp paltolarımızı, kabanlarımızı, kazaklarımızı da atmak demektir bir bakıma bahar. Artık daha renkli, cıvıl cıvıl giyinebilme vakti geldi demektir.

Ama ne yazık ki aynanın karşısına geçtiğimizde, bedenimizde kıştan kalan fazlalıkların oluştuğunu fark ettiğimiz aylardır bir bakıma bahar ayları. Karın, basen, kalça, bacak, bel gibi alanlardaki bölgesel fazlalıklar ve selülitli bölgeleri fark etmek pek çoğumuzu olumsuz etkiler.

Bahar ve yaz aylarında daha iyi görünebilmek ve bu sorunları çözmek için, yeni alternatiflerden, teknolojilerden ve daha az eforla ne kadar iyi sonuçlar elde edebileceğinizden bahsedelim.

Yapılan bilimsel çalışmalar selülit diye adlandırılan kötü görünümün kadınlarda, erkeklere oranla daha fazla oluştuğunu göstermiştir. Aynı zamanda kadınların 20'li yaşlardan itibaren %80 gibi yüksek bir oranda selülit problemleriyle uğraştığı belirlenmiştir. İlginç olarak obez kişilere göre normal kilolu veya zayıf kadınlarda daha sık olarak saptanmıştır.

Aynı zamanda bölgesel olarak fazlalıkların da selülitten bile daha yüksek olarak %90'lara varan oranlarda kadınları rahatsız ettiği saptanmıştır. Ve bu problemleri yaşayan kadınların yaklaşık %35 kadarının da bu fazlalıklardan kurtulmak için diyet ve spor dışındaki yöntemlerden yararlandıkları raporlanmış, yani yaklaşık üçte biri bu problemlerden diyetle ve sporla kurtulamadıklarını bildirmişlerdir.

Bu amaçla keşfedilmiş pek çok tedavi metodu ve kullanılan pek çok cihaz mevcut. Ancak en son üretilen, en çok bilimsel çalışması olan, dünyada en fazla uygulama sayısına sahip olan ve hepimizin referans kabul ettiği FDA tarafından onaylı olan Velashape III şimdiye dek bu amaçla üretilen en etkili ve en hızlı sonuç veren cihazlardan biri olmuştur.

Velashape III, non-invazif diye adlandırdığımız cerrahi olmayan veya girişimsel olmayan, bölgesel sıkılaşma yapan ve selülit giderilmesini sağlayan yeni bir cihazdır. Bir bakıma cerrahi olmayan liposuction olarak adlandırmak çok da yanlış olmayacaktır.

Velashape III içerisinde 4 ayrı teknolojiyi barındırır. Radyofrekans, İnfrared, masaj ve vakum etkisi cihazın özel tasarlanmış başlıklarının içerisine entegre edilmiştir. Entegre edilen Radyofrekans ve İnfrared ışıkları deriden geçerken hiçbir zarar vermeden sadece yağ hücreleri tarafından emilir. Yağ hücreleri bu enerjiyi emdikten sonra ısınarak tahrip olurlar. Buna kısaca "selektif termolipoliz" adı verilir. Bir başka deyişle oluşan ısı yağ hücrelerini kırar, bir nevi eritir ve başlıktaki rollerler ve cihazın vakum etkisi de oluşturulmaya çalışılan bu ısının derin dokudaki yağ hücrelerinin sıkışıp yukarı doğru çıkmasını sağlayarak etkinin çok daha artmasını sağlarlar. Daha sonra bu eriyen yağ hücreleri lenf yoluyla vücuttan atılırlar. Sonuçta selülitsiz, daha pürüzsüz ve sıkılaşmış, daralmış bir görünüm oluşur.

Cihazın en keyifli taraflarından biri işlem esnasında ağrı oluşturmaması ve sonrasında downtime süresinin yani işten alıkonulma süresinin olmamasıdır. İşlem esnasında hafif bir ısı hissi hissedilir.

İşlemde 4 seanslık bir protokol uygulanır. Yani 15 günde bir uygulanan 30 dakikalık 4 uygulama Velashape için yeterli olacaktır. Bu 30'ar dakika süren 4 seanslık süre Velashape III'ü bugüne dek üretilmiş cihazlar içerisinde en hızlı sonuç veren metodlardan biri haline getirmektedir.

Olası yan etkileri çok düşüktür (%0,1 den daha düşük raporlanmış). Raporlanmış olan yan etkiler çok azdır. Ve bahsedilen tüm yan ekiler yaklaşık seanstan 6 hafta sonrasına kadar kaybolmuştur. Bu yan etkiler; deri renginde hafif kahverengimsi koyulaşma veya çok nadir olarak hafif açık tonda deri rengi olarak raporlanmış ancak 6 hafta içinde tamamen gerilediği raporlanmış. Bunların dışında hatalı kullanıma bağlı yanık ve skarlanma ihtimalinden bahsedilmiştir. Ancak bu hatalı uygulama olarak kabul edilmiş ve ehil olmayan kişiler tarafından , Uzman Doktor gözetiminde olmayan yerlerdeki uygulamalarda oluşabileceği raporlanmıştır. Burada yeri gelmişken hastalarımıza bu işlemlerin tamamının 'medical device' yani tıbbi cihaz statüsünde üretilen cihazlarla yapıldığından sadece Uzman Doktorların gözetiminde yapılmasının önerildiğini ve derinize değer veriyorsanız tüm kozmetolojik işlemlerde olduğu gibi derinizi Uzman Doktorlara emanet etmenizin sağlığınız açısından ne kadar önemli olduğunu tekrar hatırlatmak istiyorum.






This post has been written by Uzm. Dr. Murat Baykır and viewed 12122 times.


Comments

Loading...