14 MART TIP BAYRAMI
1683 Viyana bozgunu ile başlayan Osmanlı'nın gerileme süreci 19.yy'da yeni bir ordu kurma fikrini gündeme getirir. Yeni ordunun ihtiyaçlarını karşılayacak can kayıplarını en aza indirecek çağın gereklerine göre donanmış hekim yetiştirme fikrinin bir sonucu olarak da II. Mahmut hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi'ye bu görevi verir.

Yeni Tıp Okulu Tıphane-i Amire adı ile 14 Mart 1827'de İstanbul Beyazıt meydanında bir konakta kurulur. Daha sonra Galatasaray Lisesi'nin bulunduğu mektep yeni ihtiyaçlara göre düzenlenir ve ismi Mektebi Tıbbıye-i Adliye-i Şahane olarak değişir. Fransa'dan eğitim için getirilen Dr.Bernard öncülüğünde ilaç yapımında yararlanılacak botanik bahçesi, ayrıca tabiat tarihi, anatomi ve patoloji müzeleri, fizik kimya laboratuvarları ve ders kitaplarının basılması için matbaa kurulur.
Döneminin en iyi kütüphanesini de içeren ve çok faydalı
hizmetleri olan okul ne yazıkki 1848 'de çıkan bir yangınla kül
olur. Eğitimin dilinin Fransızca olduğu bu 6 yıllık okulda,
II.Mahmut eğitimin Fransızca olmasını açılışta yaptığı
konuşma ile şöyle açıklar: "Sizlere Fransızca okutmaktaki
amacım, Fransızca'yı öğretmek değil tıp bilimlerini aşamalı
olarak kendi lisanımıza kazandırmaktır. Hocalarınızdan tıp
bilimleri öğrenmeye ve bunları Türkçe'ye kazandırmaya gayret
edin.”
Fakat okuldan senede ancak 6-7 öğrenci mezun oluyordu ve çoğu da
azınlıklardı. Bu nedenle 1860'da Türkçe eğitim veren Mektebi
Tıbbıye-i Mülkiye, Kadırga'daki ayrı bir binaya taşınarak
sivil tıbbiye kuruldu. 13 yıl içinde 62 Türkçe kitap basıldı.
Tıp lugatı ve dergileri yayınlandı. Mezun olan sayısı hızla
artarak oran tersine döndü. Eczacılık, dişçilik, kimya, fizik
tıbbiyenin içinde gelişerek zamanla bağımsız fakültelere
dönüştüler.
1919 Mart ayında Tıbbiye, İngiliz birliklerince işgal edilir.
İşgale karşı ayaklanmak ve okulu kurtarmak için hocaların
desteği ile 3.sınıf öğrencisi Hikmet Boran’ın öncülüğünde
(Orhan Boran’ın babası) 14 Mart'ta büyük bir gösteri yapılır
ve okulun 2 kulesi arasına Türk bayrağı çekilir. Bu simgesel
olay sonraki yıllarda içinde bulunduğu haftayı da kapsayacak
şekilde, ülkenin sağlık sorunlarının tartışıldığı bir
etkinliğe dönüştü.
İmparatorluğun modern ilk tıp okulu, geçirdiği onlarca badireyi
takiben Cumhuriyet dönemi İstanbul Tıp Fakültesi olarak hizmetine
devam edecektir. Bunu 1945 yılında Ankara Tıp Fakültesi'nin
açılışı izler. Tıbbiyeden yetişen binlerce aydın, ülkenin
özgürlük mücadelesine de büyük katkı sağladılar. Bugün,
ülkemizin en gelişmiş ve çağı yakalamış bu bilim dalının
gelişmesine katkı sunan tüm bireylerini saygı ile anıyoruz.
Kaynak:
İmparatorluktan Cumhuriyet'e Tıbbıyenin ve bir Tıbbıyelinin öyküsü. Osman Cevdet Çubukçu’nun yaşamı. Nadire Berker-Selim Yalçın.Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 2010.
Loading...