AF- Atrial Fibrilasyon
Atrial Fibrilasyon (AF) en sık gözlenen ritim bozukluklarından biridir. AF kalbin kulakçıklarından (atrium) kaynaklanan düzensiz kalp atışları ile karakterize bir ritim bozukluğudur. Daha çok 60’lı yaşlardan sonra başlasa da hayatımızın çok erken yaşlarında da başlayabilir.

AF neden tehlikelidir?
Birçok AF’li insan uzun yıllar problemsiz bir hayat sürer. Ancak kulakçıklar hızlı ve düzensiz kasıldıkları için kan akışı eskisi gibi hızlı olamaz, bu da kulakcıklar içinde kanın pıhtılaşmasını kolaylaştırır. Eğer bu pıhtı yerinden kopup kalpten dışarı pompalanırsa büyük oranda beyin damarlarını tıkayıp inmeye yani felce yol açabilir. Genel populasyonla karşılaştırıldığında AF’li hastalarda inme riski 5 kat daha fazladır. AF‘li hastalardaki pıhtıların yaklaşık yarısı beyine gidip inmeye yol açarken, diğer yarısı ise vücudun diğer organlarına gidip (böbrek, bağırsak, kalp) o organların krizlerine yol açabilirler. AF uzun dönemde kalp yetmezliğine neden olabilir.
Atriyal Fibrilasyon nedenleri ?
Atrial Fibrilasyon (AF) birçok hastalıkla ilişkili olabilir. Bunlar;
• Yüksek kan basıncı (hipertansiyon),
• Koroner arter hastalığı,
• Kalp kapak hastalıkları (özellikle mitral darlığı)
• Tiroid bezi hastalıkları,
• Kalp cerrahisi,
• Kronik akciğer hastalıklar (amfizem, astım vb),
• Kalp yetmezliği,
• Kardiyomiyopati (kalp yetmezliğine yol açan kalp kası hastalığı),
• Konjenital (doğumsal) kalp hastalıkları,
• Pulmoner embolizm (akciğer damarları içinde pıhtı gitmesi),
• Perikardit (kalp dış zarının iltihabı)
AF’li hastaların en az %10’unda altta yatan bir kalp hastalığı saptanamaz. Bu hastalarda AF, alkol veya aşırı kafein kullanımı, stres, bazı ilaçlar, metabolik bozukluklar veya ağır enfeksiyonlar ile ilişkili olabilir. Bazı hastalarda ise hiçbir neden bulunamaz bunlar da “lone atrial fibrillation” diye tanımlandır. Türkçesi “yalnız atrial fibrilasyon”dur.
Atrial fibrilasyon (AF)'nun tedavisinde iki seçenek vardır
• 1) İlaç tedavisi,
• 2) Ablasyon tedavisi
İlaç tedavisi aslında hemen hemen tüm AF olgularında ilk başlanan tedavi seçeneğidir. Birkaç değişik ilaç tedavi rejimi vardır, ancak ne yazık ki hiç bir ilaç tedavisi hastalığı %100 yok etmez. Sadece baskılar. Bu oran da %60-70’dir. Ama yine de çoğu kez ilk tedavi basamağı ilaç tedavisidir.
Ablasyon tedavisi, ilaç tedavisini yan etkiler nedeniyle tahammül edemeyen veya ilaçların başarısız olduğu hastalarda uygulanır. İşlemin amacı AF'ye yol açan odakların "yakma" ya da "dondurma" yöntemi ile elektriksel olarak yok edilmesi olayıdır. İşlem ortalama 1.5 saat sürmektedir. Ablasyon işleminde de başarı, büyük oranda işlemin yapıldığı merkeze ve işlemi yapan operatöre bağlı olmak üzere, %60-80 arasında değişmektedir. Ancak yine de günümüzde AF’nin tedavisinde en etkili tedavi yöntemi ablasyondur. İşlem kabul edilebilir bir düşük riskle günümüzde başarılı bir şekilde yapılabilmektedir. İşlem derin sedasyon altında hasta yarı uyutularak ya da bazı vakalarda genel anestezi altına yapılmaktadır. Hasta işlemin yapıldığı günün ertesi sabahı taburcu edilmektedir.
Loading...